Episode 22
İngilizce Öğrenin: Özür Dilemek
Bu bölüm, İngilizce kelime dağarcığınızı geliştirmek ve kendinizi İngilizce ifade etmenize yardımcı olmak için Türkçe ve İngilizce tekrarlanan kalıpları size sunuyor.
Bu bölümler, ister DuoLingo gibi bir uygulama kullanıyor olun, ister daha resmi bir İngilizce sınıfına kaydolun, mevcut İngilizce dil çalışmalarınıza eşlik etmek ve hızlandırmak içindir. Beyninizi İngilizce sese ne kadar maruz bırakırsanız, o kadar hızlı öğrenirsiniz.
Tüm bölümlerin altyazıları vardır (podcast uygulamanız altyazıları destekliyorsa).
Geri bildirim ve fikirler için bize ulaşın: languagelearningaccelerator@gmail.com
Bu bölümdeki Türkçe ve İngilizce ifadelerin tam listesini görüntüleyin.
Bu bölümdeki ifadeler:
- Üzgünüm.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
- Bunu sana söylemek zorunda olduğum için üzgünüm.
- Çok üzgünüm.
- Karışıklık için özür dilerim.
- Bunu yaptığım için üzgünüm!
- Hepimiz hata yaparız.
- Sana bir özür borçluyum.
- Partiye gelemediğim için üzgünüm.
- Üzgünüm, tamamen unutmuşum!
- Üzgünüm, bunu yapmak istemedim.
- Üzgünüm, bu benim hatamdı.
- Üzgünüm, bu benim hatamdı!
- Davranışlarım için çok üzgünüm.
- Keşke bunu yapmasaydım!
- Seni incitmek istemedim.
- Seni gücendirmek istemedim.
- Bir daha yapmayacağım.
- Beni affedebilir misin?
- Umarım beni affedebilirsin.
- Bunu sana nasıl telafi edebilirim?
- İşleri düzeltmek için her şeyi yapacağım. Herhangi bir şey.
- Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
- Kaybın için çok üzgünüm.
- Başına gelenler için çok üzgünüm.
- Tüm bunları atlattığına sevindim.
- Seni affediyorum.
- Bu konuşmayı yaptığımıza sevindim.
Transcript
Üzgünüm.
Speaker:I'm sorry.
Speaker:Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Speaker:I’m sorry to bother you.
Speaker:Bunu sana söylemek zorunda olduğum için üzgünüm.
Speaker:I'm sorry to have to tell you this.
Speaker:Çok üzgünüm.
Speaker:I'm very sorry.
Speaker:Karışıklık için özür dilerim.
Speaker:I apologize for the confusion.
Speaker:Bunu yaptığım için üzgünüm!
Speaker:I'm sorry that I did that!
Speaker:Hepimiz hata yaparız.
Speaker:We all make mistakes.
Speaker:Sana bir özür borçluyum.
Speaker:I owe you an apology.
Speaker:Partiye gelemediğim için üzgünüm.
Speaker:I'm sorry I didn't make it to the party.
Speaker:Üzgünüm, tamamen unutmuşum!
Speaker:I'm sorry, I totally forgot!
Speaker:Üzgünüm, bunu yapmak istemedim.
Speaker:Sorry, I didn’t mean to do that.
Speaker:Üzgünüm, bu benim hatamdı.
Speaker:I’m sorry, that was wrong of me.
Speaker:Üzgünüm, bu benim hatamdı!
Speaker:Sorry, that was my fault!
Speaker:Davranışlarım için çok üzgünüm.
Speaker:I’m very sorry for the way I behaved.
Speaker:Keşke bunu yapmasaydım!
Speaker:I wish I hadn't done that!
Speaker:Seni incitmek istemedim.
Speaker:I didn’t mean to hurt you.
Speaker:Seni gücendirmek istemedim.
Speaker:I didn’t mean to offend you.
Speaker:Bir daha yapmayacağım.
Speaker:I won't do it again.
Speaker:Beni affedebilir misin?
Speaker:Can you forgive me?
Speaker:Umarım beni affedebilirsin.
Speaker:I hope you can forgive me.
Speaker:Bunu sana nasıl telafi edebilirim?
Speaker:How can I make it up to you?
Speaker:İşleri düzeltmek için her şeyi yapacağım. Herhangi bir şey.
Speaker:I'll do anything to make things right. Anything.
Speaker:Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
Speaker:I’m so sorry to hear that.
Speaker:Kaybın için çok üzgünüm.
Speaker:I'm so sorry for your loss.
Speaker:Başına gelenler için çok üzgünüm.
Speaker:I'm so sorry that happened to you.
Speaker:Tüm bunları atlattığına sevindim.
Speaker:I'm glad you made it through all that.
Speaker:Seni affediyorum.
Speaker:I forgive you.
Speaker:Bu konuşmayı yaptığımıza sevindim.