Episode 32
İngilizce Öğrenin: Restoranlar 2
Bu bölüm, İngilizce kelime dağarcığınızı geliştirmek ve kendinizi İngilizce ifade etmenize yardımcı olmak için Türkçe ve İngilizce tekrarlanan kalıpları size sunuyor.
Bu bölümler, ister DuoLingo gibi bir uygulama kullanıyor olun, ister daha resmi bir İngilizce sınıfına kaydolun, mevcut İngilizce dil çalışmalarınıza eşlik etmek ve hızlandırmak içindir. Beyninizi İngilizce sese ne kadar maruz bırakırsanız, o kadar hızlı öğrenirsiniz.
Tüm bölümlerin altyazıları vardır (podcast uygulamanız altyazıları destekliyorsa).
Geri bildirim ve fikirler için bize ulaşın: languagelearningaccelerator@gmail.com
Bu bölümdeki Türkçe ve İngilizce ifadelerin tam listesini görüntüleyin.
Bu bölümdeki ifadeler:
- Seni akşam yemeğine çıkarmak isterim.
- Bu gece yeni bir restoran deneyelim.
- Bu masaya seninle oturabilir miyim?
- Bu masaya oturabilirsiniz.
- Sipariş vermek için hazır mısınız?
- Sipariş vermeye hazırız.
- Zaten sipariş verdik.
- Buzsuz su alabilir miyim?
- Şişelenmiş suyu hala kapalı tutabilir miyim?
- Bir soda alabilir miyim? Şaka yapıyorum, şeker zehirlidir.
- Ne tür biranız var?
- Fazladan bir bardak alabilir miyim lütfen?
- Bu hardal şişesi tıkalı, bir tane daha alabilir miyim?
- Bu biraz az pişmiş.
- Bu biraz daha pişirilebilir mi?
- Ne kadar eşsiz bir lezzet kombinasyonu!
- Yemek berbattı ama şirket bunu telafi etti.
- Bu yemek benim ikramım!
- Ben ödeyeceğim.
- O kişinin faturasını da ödemek isterim.
Transcript
Hadi gidelim!
Speaker:Seni akşam yemeğine çıkarmak isterim.
Speaker:I'd like to take you out for dinner.
Speaker:Bu gece yeni bir restoran deneyelim.
Speaker:Let's try a new restaurant tonight.
Speaker:Bu masaya seninle oturabilir miyim?
Speaker:Could I sit with you at this table?
Speaker:Bu masaya oturabilirsiniz.
Speaker:You're welcome to sit at this table.
Speaker:Sipariş vermek için hazır mısınız?
Speaker:Are you ready to order?
Speaker:Sipariş vermeye hazırız.
Speaker:We're ready to order.
Speaker:Zaten sipariş verdik.
Speaker:We already ordered.
Speaker:Buzsuz su alabilir miyim?
Speaker:Could I have water without ice?
Speaker:Şişelenmiş suyu hala kapalı tutabilir miyim?
Speaker:Could I have bottled water still sealed?
Speaker:Bir soda alabilir miyim? Şaka yapıyorum, şeker zehirlidir.
Speaker:Could I have a soda? Just kidding, sugar is toxic.
Speaker:Ne tür biranız var?
Speaker:What type of beer do you have?
Speaker:Fazladan bir bardak alabilir miyim lütfen?
Speaker:Could I have an extra cup please?
Speaker:Bu hardal şişesi tıkalı, bir tane daha alabilir miyim?
Speaker:This mustard bottle is clogged, could I have another?
Speaker:Bu biraz az pişmiş.
Speaker:This is a little undercooked.
Speaker:Bu biraz daha pişirilebilir mi?
Speaker:Could this be cooked a little more?
Speaker:Ne kadar eşsiz bir lezzet kombinasyonu!
Speaker:What a unique combination of flavors!
Speaker:Yemek berbattı ama şirket bunu telafi etti.
Speaker:The meal was terrible but the company made up for it.
Speaker:Bu yemek benim ikramım!
Speaker:This meal is my treat!
Speaker:Ben ödeyeceğim.
Speaker:I'm going to pay.
Speaker:O kişinin faturasını da ödemek isterim.